Announcing: BahaiPrayers.net


More Books by Derlemeler

Ahd ve Misak Derlemesi
Bahai Egitimi
Bahailigin Cinsellige Bakisi
Birlesen Bir Dünyada Sürdürülebilir Toplumlar
Birlesmis Bir Toplum Olusturmak
Büyüme Üzerine Yansimalar-1
Büyüme Üzerine Yansimalar-4
Büyüme Üzerine Yansimalar-6
Büyüme Üzerine Yansimalar-7
Büyüme Üzerine Yansimalar-8
Defin Yasalari ve Vasiyetname
Dua Toplantilari-2
Dua Toplantilari
Dua ve Derin Düsünce
Dünya Vatandasligi
Ekonomik Problemlerin Çözümü
Emre Toplu Giris
En Kutsal Yaprak Hakkinda Hikayeler
Genclik
Hukukullah
Hz. Abdulbahanin Vasiyetnamesi
Kolaylastirici El Kitabi
Küçük Barisa Giris
Milli Konvensin Hazirliklari
Müsavirler Kurumu
Saglikli Bir Gezegen Icin Kadin-Erkek Ortakligi
Saha Büyüme Programi
Sürdürülebilir Bir Gelecek Icin Degerler
Yansima Toplantilari
Çocuklara Nebilden Hikayeler
Çocuklarin Ruhani Egitimi
Free Interfaith Software

Web - Windows - iPhone








Derlemeler : Bahailigin Cinsellige Bakisi
BAHAİLİĞİN CİNSELLİĞE YAKLAŞIMI
GENEL

‘İnsandaki Cinsel Dürtünün İlahi Kaynağını Tanımakla Din, Onun Kontrol Edilmesi Gerektiğini Öğretir’

“…Bir inananın, öğretilerimize aykırı olar her eylem ve davranışı bu bireyin ruhani geleceği için mutlaka zarar verici olacaktır ve inancımızın prensipleri hakkında Bahá'í olmayanlar üzerinde yanlış bir etki yapabilir. Oysa düşünün ki, bir inanan için davranışlarında, kucakladığı Emrin hayat verici özelliklerini yansıtmak ne kadar önemlidir. Şevki Efendi şöyle ifade etmiştir:

‘Ne sayıların gücüyle, ne sırf bir dizi yeni ve asil prensiplerin izahıyla, ne bir organize tebliğ kampanyasıyla –ne kadar geniş çaplı ve karakterinde özenilmiş de olsa- ne de inancımızın sağlamlığı ya da coşkumuzun heyecanı ile, eleştirici ve şüpheci bir çağın gözlerinde Ebha Zuhuru’nun yüce iddialarının doğruluğunu kanıtlamayı tamamıyle ümit edebiliriz. Bir şey, yalnızca bir tek şey kesin olarak ve tek başına bu kutlu Emrin kesin zaferini garanti edebilir, o da kendi içsel yaşamımızın ve kişisel karakterimizin, birçok yönleriyle Hz.Bahaullah tarafından açıklanan ölümsüz prensiplerin parlaklığını hangi derecede yansıttığıdır.

“İnsandaki cinsel dürtünün ilahi kaynağını ve gücünü tanırken din, onun kontrol edilmesi gerektiğini öğretir ve Hz.Bahaullah bunun kullanımını evlililik ilişkisiyle sınırlandırmıştır.

“Şehvet ve ruhaniyet arasındaki çatışmanın taşıyabileceğinizden daha fazla olduğunu hissetseniz bile, ‘Bir Bahá'í olduğumu biliyorum’ ifadeniz yapmanız gereken savaşımda pozitif bir etkendir. Her inananın hatırlaması gereken şey, bu fiziksel dünyanın esaslı özelliğinin bizim sürekli deneylerle, sıkıntılarla, güçlükler ve belâlarla yüz yüze olduğumuz ve bunları yenmekle ahlaki ve ruhani gelişimimizi başardığımız; geçmişte yapmayı başaramadığımız şeyleri gelecekte yapmak için uğraşmamız gerektiği; bunun Tanrı’nın kullarını sınama yöntemi olduğu ve her yenilgiye ve hataya, İlahi İrade’nin ve amacın daha ileri derecede bilincini elde etmeye tekrar çalışmamız için bir fırsat olarak bakmamız gerektiğidir.

(Yüce Adalet Evi adına bir bireye yazılan 9 Ocak 1977 tarihli mektuptan, Lights of Guidance-1226)

‘Kişi Hayvansal Dürtüleri Kontrol Etmeyi Öğrenmelidir, Onlara Köle Olmamalıdır.’

“Kanunlara itaatin kişilerin yaşamı üzerindeki etkilerini düşünürken şunu akılda tutmalıyız ki, bu yaşamın gayesi ruhu gelecek yaşam için hazırlamaktır. Burada kişi hayvansal içgüdülerine esir olmak yerine onları ne şekilde kontrol edip yönlendireceğini ögrenmelidir. Bu dünyadaki yaşam ardı sıra gelen sınav ve başarılar ile geri kalma ve yeni ruhani atılımlar yapmaktan ibarettir. Bazen bu yol çok zor görülebilir, fakat kişi tekrar tekrar bütün bu zorluğa rağmen Hz. Bahaullah'ın kanunlarına uymakla ruhunun sürekli geliştiğine tanık olur. Diğer taraftan kendi yüzeysel mutluluğu için bu kanunlarda ödün veren kişi ise, bir kuruntuyu izlemekte olduğunu farkeder. Aradığı mutluluğu bulamaz, ruhani gelişmesini engeller ve çogu zaman kendi başına yeni problemler açar.”

(Yüce Adalet Evi’nin bir inanan bireye yazdığı mektuptan, Lights of Guidance-1209, ayrıca Hayatı Yaşamak)

‘Bahailer Gerçek İnsan Yaşamı Standardına Giden Yolda Önderlik Etmeli ve Örnek Olmalıdırlar’

“Bugün dünya başka şeyler yanında fiziki aşkın önemi üzerinde abartmaya gömülmüş, ruhani değerlerin ise yoksulluğunu çekmektedir. Tarihin dejenere olma dönemlerinde rastlandığı gibi, bugünkü çevre de evliliğin fiziki yönüne olduğundan fazla önem verme eğilimindedir. Dostlar bunu akılda tutarak kendilerini mümkün olduğu kadar bu seviyenin üstünde tutmaya çalışmalıdırlar. Normal yasal evlilik yaşamları dışında insanlarla fiziki yaşamları için değil, kişinin ruhani değerlerinden kaynaklanan sevgi ve kardeşlik bağları ve ilişkileri kurmaya çalışmalıdırlar. Bu, Bahailer'in örnek olup, gerçek insan yaşamının standartlarını başkalarına göstermeyi onlara görev kılan bir alnlardan biridir, insanın ruhu yücedir ve vücudu da yalnız bu bilinçli ruh için bir araçtır. Söylemeye gerek yoktur ki bu, yasal evlilik vasıtasıyla kişinin tam anlamıyla normal bir cinsel hayat yaşamasını hiç bir zaman yasaklamaz."

(Şevki Efendi tarafından bir bireye yazılmış 28 Eylül 1941 tarihli mektuptan, L.of Guidance-1211, Hayatı Yaşamak-Ek)

‘Bahá'í Gençleri Hangi Mahremiyetlerin İzin Verilebilir Olduğunu ve Hangilerinin Olmadığına Karar Vermekte Kılavuzluk İçin İffetle İlgili Öğretileri Çalışmalıdırlar.’

“19 Haziran 1973 tarihli mektubunuzu aldık ve Bahá'í gençlerinin, Bahá'í davranış standartlarına göre yaşamaya çalışırken yüz yüze geldikleri problemleri anlayabiliyoruz. Elbette, içinde büyüdükleri kafa karıştırıcı, bozuk ahlaklı çevrede, hangi mahremiyet derecelerinin izin verilebilir olduğu ve hangilerinin olmadığı konusunda açık kurallara ihtiyaç duymaları doğaldır. Bununla birlikte, herhangi bir Bahá'í kurumu için bu konuda ayrıntılı direktifler çıkarmanın hikmetsizce olacağını hissetmekteyiz.

“Bahá'í gençliği, iffet hakkındaki öğretileri çalışmalı ve bunları akıllarında tutarak, kendilerini bu öğretileri çiğnemeye teşvik edebilecek tutkuları uyandıracak davranışlardan kaçınmalıdırlar. Kendileri için hangi davranışların izin verilebilir olduğuna karar vermede bu noktaların ışığında gençler, kendi bilinçleri ve ebeveynlerinin öğütleri rehberliğinde kendi muhakeme güçlerini kullanmalıdırlar.

“Eğer Bahá'í gençleri böylesi bir kişisel arılığı, başkalarına karşı yasaklayıcı olmayan bir hoşgörü tutumuyla birleştirebilirlerse, göreceklerdir ki onları eleştiren ve hatta alay etmiş olan kimseler, zamanla onlara saygı duymaya başlayacaklardır. Daha da ötesi, gelecekteki evlililerinin mutluluğu için sağlam bir temel döşeyeceklerdir.”

(Yüce Adalet Evi’nin bir mahalli Ruhani Mahfile yazdığı 9 Temmuz 1973 tarihli mektuptan, Lights of Guidance-1213)

‘Kurumlar, Hz.Bahaullah’ın Telkin Ettiği Lekesiz Yüksek İffet Ölçülerine Nasıl Ulaşacakları Konusunda İnananları Anlayışlarında Derinleştirecek Programlar Uygulamalıdırlar.’

“…Bahailer, Hz.Bahaullah’a olan derin sevgilerinde, bir yandan sabır, hoşgörü ve başkalarının kusurlarına karşı affedicilik gösterirken, her ruhani prensibi kendi hayatlarında uygulamak için istekli olmalıdırlar. İnananları, öğretileri anlayışlarında, çekinmeksizin ve istekle O’nu izlemelerini sağlayacak şekilde derinleştirecek böyle programları uygulamak Emrin Kurumlarının görevidir.

“Hiç şüphe yoktur ki, Hz.Bahaullah tarafından kendi Öğretilerinde telkin edilen lekesiz iffet standardı dostlar tarafından, ancak insanın ahlaki değerlerinin dokusunu trajik bir şekilde yok etmekte olan yıkıcı güçlerin tam bir karşıtezi olan öğretileri temsil ettiklerinin tamamen bilincinde olarak, Bahá'í yaşam tarzının ödün vermeyen takipçileri olarak sağlam ve cesaretli bir şekilde ayakta durdukları zaman elde edilebilir. Modern toplumun şu anki eğilimi ve bizim meydan okuyucu ahlaki davranış ilkelerimizle olan çatışması, inananları, İnaçları’nın ortaya koyduğu temizlik ve iffet ölçütlerine sapmamacasına bağlanma kararlılıklarından ödün vermeye yöneltmek şöyle dursun, onları kutsal yükümlülüklerini başarıyla yerine getirmeye ve böylece birey ahlakının temellerini baltalayan kötü güçlerle savaşmaya teşvik etmelidir.”

(Yüce Adalet Evi’nin iki bireye yazdığı 22 Mayıs 1966 tarihli mektubundan, Lights of Guidance-1219)

İFFET ve EVLİLİK DIŞI CİNSEL YAŞAM

‘Bahá'í Dini Cinsel Güdünün Değerini Tanır Ama Yasal Olmayan Dışavurumunu Yasaklar’

“Bahá'í Dini cinsel güdünün değerini bilir ve takdir eder, ancak bunun serbest aşk, şehvet evliliği ve başka akımları gibi tümünü kişiye ve içinde yaşadığı topluma kesinlikle zararlı olduğunu gördüğü, yasal olmayan ve uygunsuz uygulamalarının şiddetle karşısındadır. Seks güdüsünün uygun kullanımı her şahsın doğal bir hakkıdır ve zaten evlilik kurumu da sırf bu gaye ile kurulmuştur. Bahai'ler cinsel güdünün bastırılmasına değil, onun kontrolüne ve düzenine inanırlar.”

(Şevki Efendi adına bir bireye yazılmış 5 Eylül 1938 tarihli mektuptan, Lights of Guidance-1156, Hayatı Yaşamak-Ek)

‘İffet Evlilikten Önce Kesin Olarak Temiz Olmayı, Evlilikten Sonra Kesin Olarak Kişinin Seçtiği Eşine Sadakatini İfade Eder’

“Karı veya kocamız dışında biriyle aramızda doğabilen kuvvetli bir aşkın yaşamımızdaki yeri konusunda yönelttiğiniz soru öğretilerimiz açısından kolayca yanıtlanabilir. İffet evlilikten önce ve hem de evlilikte arı ve namuslu bir cinsel yaşamı içerir. Evlilikten önce kesin bir iffet ve evlilikte kişinin eşine kesin bir sadakatini gerektirir. Bu, tüm seksüel ilişkilerde, sözde ve harekette sadakat demektir."

(Şevki Efendi tarafından bir bireye yazılmış 28 Eylül 1941 tarihli mektuptan, L.of Guidance-1212, Hayatı Yaşamak-Ek)

‘Evlilik Dışındaki Seks İlişkileri İzin Verilebilir Değildir’

“Cinsellik sorunu ve bunun evlilikle olan ilişkisi hakkında Bahá'í tutumunu soran sorunuzla ilgili olacak.

“Bu çok önemli ve hakkında bir çok farklı görüşlerin mevcut olduğu konuda Bahá'í Öğretileri çok açık ve kesindir. Kısaca özetlenirse Bahá'í cinsellik anlayışı iffetin her iki cins tarafından sıkı bir şekilde uygulanması gerektiği inancı üzerine kuruludur.

‘Cinsel İlişkiye Yalnızca Karı Koca Arasında İzin Verilebilir’

“Bahá'í öğretileri cinsel ilişkiler konusunda çok açıktır. Sadece bir erkekle kanuni karısı olan bir kadın arasında yapılmasına izin verilir…”

(Yüce Adalet Evi’nin tüm Milli Ruhani Mahfillere 6 Şubat 1973 t.mektubundan, Lights of Guidance-1158, H. Yaşamak)

‘Zina Ruhun Gelişmesini Engeller’

“…Hz.Bahaullah ve Hz.Abdülbaha’nın Yazıları’ndaki her söz ahlaki davranışlar için bir yasadır; bunun dışında her şey saf ruhun içine dökülmesi gereken bir kap, bir şekildir; ruh ve onu göstermesi gereken eylem olmadan, cansız bir şekilden ibarettir.”

“Hz.Bahaullah’ın, zinanın sonraki yaşamda ruhun gelişimini yavaşlattığını –ki bu çok acı vericidir- ve içki içmenin aklı harap ettiğini ve ona yaklaşmamamız gerektiğini söylediğini farkettiğimizde, öğretilerimizin bu konularda ne kadar açık olduğunu görürüz..”

(Emrin Velisi adına bir inanan bireye yazılan 30 Eyl.1949 tarihli mektuptan, Lights of Guidance-1159: Hayatı Yaşamak)

Öpüşme

‘Modern Toplumdaki Öpüşme Ahlaka Zarar Vericidir.’

“Hz.Bahaullah’ın iffet olarak kastettiği şey modern toplumda sürüp giden öpüşmeyi açık olarak kapsamamaktadır. Bu, gençlerin ahlakları için zarar vericidir ve sıklıkla çok daha ileri gitmelerine yol açar veya o an için evlilik yoluyla meşru bir şekilde tatmin edemiyecekleri ve bastırılması onlar üzerinde bir gerilim oluşturan isteklerini harekete geçirir.

“Bahá'í standardı çok yüksektir, özellikle de mevcut toplumun tamamen çürümüş ahlaki değerleriyle karşılaştırıldığında. Ama bizim standartlarımız daha sağlıklı, daha mutlu, asil insanlar yaratacak ve daha dengeli evlilikler ortaya çıkaracaktır.”

(Emrin Velisi adına inanan bir bireye yazılan 19 Ekim 1947 tarihli mektuptan, Lights of Guidance-1210)

Abdülbaha’nın Kucaklama ve Öpüşme Hakkındaki Sözlerini Belirten Ziyaretçi Notları

“Ziyaretçinin notları Hz.Abdülbaha’nın şöyle söylediğini belirtmektedir: ‘Kadın ve erkek evli değilse veya evlenmek üzere değillerse birbirlerini kucaklamamalıdırlar. Birbirlerini öpmemelidirler…Eğer birbirlerini tebrik veya teselli etmek istiyorlarsa (bunun için) birbirlerinin elini tutabilirler.’ Şevki Efendi adına bir bireye

yazılan mektupta şöyle denmektedir: ‘Abdülbaha’nın … belirttiğiniz konu hakkındaki sözleri, cinsellik konusundaki öğretilerin gerçek ruhu olarak anlaşılabilir. Bizim bu yüksek standarda ulaşmak için uğraşmamız gerekir.’ (19 Ekim 1947)”

(Yüce Adalet Evi’nin ABD Milli Ruhani Mahfili’ne 10 Şubat 1974 tarihli bir mektubundan)

‘Mastürbasyon’

“Kutsal Yazılarda mastürbasyonla ilgili hiç bir açık ifade bulamadık, ama bir Bahai’yi bu konuya karşı doğru bir tutum için kılavuzlayabilecek bir çok prensip ve öğretiler vardır. İnanan bir bireye, Emrin Velisi adına sekreterince yazılan bir mektupta şöyle belirtiliyor:

‘Bahá'í Dini seks dürtüsünün değerini takdir eder, ancak bunun, serbest aşk, şehvet evliliği ve başka biçimleri gibi tümünü kesinlikle kişiye ve içinde yaşadığı topluma zararlı gördüğü yasal olmayan ve uygunsuz uygulamalarının şiddetle karşısındadır. Seks güdüsünün uygun kullanımı her bireyin doğal hakkıdır ve zaten evlilik kurumu sırf bu amaçla kurulmuştur. Bahailer cinsel güdünün bastırılmasına değil onun kontrolü ve düzenine inanırlar.’

“Bir kişinin, eğer bazı nedenlerle evlenemiyorsa ya da ekonomik faktörler gibi dış nedenler evlliliğini ertelemesine neden oluyorsa, seks güdüsünü ifade edebileceği herhangi bir meşru yol olup olmadığın soran bir mektuba cevabında, Emrin Velisi’nin sekreteri onun adına şunu yazmıştır:

‘Evlilik dışında seks güdüsünün yasal ifade şekillerinin olup olmadığı sorunuzla ilgili olarak; Bahá'í Öğretilerine göre yasal olarak evli olan iki kişi arasında gerçekleşmedikçe hiç bir cinsel eylem yasal sayılamaz. Evlilik hayatı dışında cinsel dürtünün hiç bir yasal sağlıklı kullanımı olamaz. Bahá'í gençlerine bir yandan, uygulandığı zaman hiç şüphesiz karakter ve genel olarak kişilik gelişiminde yararlı bir etkisi olan kendi kendini kontrol dersi öğretilirken, diğer yandan da henüz genç ve fiziksel güçlerinin tam olduğu bir dönemdeyken evlenmeleri öğütlenmeli, hatta teşvik edilmelidir. Ekonomik etkenler hiç şüphesiz çoğu zaman erken evlilik için bir engeldir, ama çoğu olayda yalnızca bir bahanedir ve fazla büyütülmemelidir.’

“Emrin Velisi adına yine bir inanan bireye yazılan mektupta sekreter şöyle yazmaktadır:

‘Tarihin bu ruhani açıdan düşük su seviyesinde toplumu etkileyen bir çok diğer kötülükler arasında,

ahlaksızlık sorunu cinselliğin aşırı vurgulanması vardır…’

“Bu, bütünüyle seks konusunun ve onunla ilgili sorunların günümüz toplumunun düşüncesinde ne kadar aşırı büyük bir önem elde ettiğini göstermektedir.

“Emirde anlaşıldığı kadarıyla mastürbasyon, açıktır ki, cinsel güdünün uygun bir kullanımı değildir. Daha da ötesi bu, sizin de belirttiğiniz gibi zihinsel fantazilere girmektedir, ki bir yandan Hz.Bahaullah Kitáb-ı Akdes’te bize isteklerimize bağımlı olmamayı emrediyor ve iyi bilinen levihlerinden birinde Hz.AbdülBahá bizi ‘gizli düşüncelerimizi saf’ tutmaya öğütlüyorken. Tabiidir ki bazı belirsiz yabancı düşünceler istemeden de olsa akla gelir ve bunlar sadece zayıflığın bir sonucudur, sabit hale gelmedikçe veya daha da kötüsü uygun olmayan eylemlerle dışa vurulmadıkça ayıplanacak düşünceler değildir. ‘İlahi Adalet’in Zuhuru’nda (The Advent of the Divine Justice) , Bahailer’in hem bireysel olarak hem de toplum hayatında uymaları gereken ahlak standartlarını tanımlarken Emrin Velisi şöyle yazmıştır:

‘Alçakgönüllülük, temizlik, iyi huyluluk, edep ve temiz düşünceli olma amaçlarına sahip böylesi iffetli ve kutsal bir yaşam, ılımlılığın giyim, dil, eğlence ve sanatsal ve edebi faaliyetlerin hepsinde uygulanması anlamına gelir. Bir kişinin, cinsel isteklerinin ve bozuk meyillerinin kontrolünde her günkü yaşamda uyanıklık ister.’

“Sizin sorununuz, dolayısıyla, kararlılıkla ve duanın yardımıyla mücadele etmeye devam etmeniz gereken bir sorundur. Bununla birlikte şunu hatırlamanız gerekir ki, bu, bir insanın yaşam süresince üstesinden gelmek için uğraşması gereken bir çok kötü alışkanlıklardan ve hatalardan biridir ve mevcut olan bu zorluğunuzu, önemini aşırı derecede büyüterek daha da ağırlaştırmamalısınız. Size, bunu, bir Bahai’nin karakterinde geliştirmesi gereken niteliklerin bütünlüğü içinde görmeye çalışmanızı önermekteyiz. Zararlı isteklere karşı uyanık olun, ama bunun dikkatinizin büyük bir bölümüne sahip olmasına da izin vermeyin. Bunlardan öte geliştirmeniz gereken erdemler, yerine getirmek için uğraş vermeniz gereken hizmetler ve herşeyin üstünde, Tanrı ve O’nun sıfatlarına yoğunlaşmalı, enerjinizi tüm yönleriyle tam bir Bahá'í hayatı yaşamaya adamalısınız.”

(Yüce Adalet Evi’nin bir inanan bireye yönelik 8 Mart 1981 tarihli mektubundan, Lights of Guidance-1220)

Homoseksüellik
‘Ahlakdışı Eylemler’

“Tarihin bu ruhani açıdan düşük su seviyesinde toplumu etkileyen birçok diğer kötülükler arasında, ahlaksızlık sorunu ve cinselliğin aşırı vurgulanması vardır. Homoseksüellik Hz.Bahaullah’ın Yazılarına göre ruhani açıdan şiddetle yasaklanmıştır. Bu, bu sorunu yaşayan insanlara yardım edilmemesi ve onlara öğüt verilmemesi ve anlayışla yaklaşılmaması anlamına gelmez. Bu şu anlama gelir ki, biz bunun izin verilebilir bir yaşam tarzı olduğuna inanmamaktayız; yazık ki bugünlerde genellikle benimsenen tutumdur.

“Toplumdaki fenalıklara karşı ruhani ve bunun yanında tıbbi ve sosyal araçlarla mücadele etmeliyiz. Hoşgörülü ama ödün vermez, anlayışlı ama kendi düşüncemizde değişmez olmalıyız.

“İnsanların bu tip güçlüklerde, diğer birçok türlerde olduğu gibi, ihtiyaç duydukları şey daha büyük ruhani anlayış ve kararlılıktır; elbette biz Bahailer, bunun tamamiyle insanoğluna ancak Tanrı’nın bu Gün için Zuhuru’nun Öğretileri yoluyla verilebileceğine inanıyoruz.”

(Emrin Velisi adına bir inanan bireye yazılan 21 Mayıs 1954 tarihli mektuptan, Lights of Guidance-1221)

‘Homoseksüellik ve Transeksüellik’

“Homoseksüellik ve transeksüellik gibi birçok cinsel problemin tıbbi yönleri olabilir ki bu gibi olaylarda mutlaka tıbbi yardımın en iyisine başvurulmalıdır. Ancak Hz.Bahaullah’ın öğretilerinden şu açıktır ki, eşcinsellik bir kişinin ödünle bağdaştıracağı bir durum değil, onun kendi doğasının bir çarpıtılmasıdır, ki bunun 1kontrol edilmesi ve üstesinden gelinmesi gerekir. Bu güçlü bir mücadele gerektirebilir; ama heteroseksüel* bir kişinin arzularını kontrol etme mücadelesi de böyle güçlü olabilir. Kendini kontrol etme çabası, hayatın birçok diğer yönlerinde olduğu gibi, ruhun gelişiminde çok yararlı bir etkiye sahiptir. Dahası, şu da akılda tutulmalıdır ki her ne kadar evlenme çok arzu edilen bir şey olup Hz.Bahaullah’ın çok tavsiye ettiği bir şey olsa da hayatın en temel amacı değildir. Eğer bir kişi, bir eş bulmadan önce oldukça uzun bir süre beklemek zorundaysa veya sonunda yalnız yaşamak zorunda kalıyorsa bu onun yaşamının amacını gerçekleştiremeyeceği anlamına gelmez.”

(Yüce Adalet Evi’nin bir bireye yazılan 12 Ocak 1973 tarihli mektubundan, Lights of Guidance-1222, Hayatı Yaşamak-Ek)

‘Telkinle, Doktorların ve Duanın Yardımıyla Kişi Bu Sorunu Aşabilir’

“Aynı cinsiyetten olan ki insanın arasındaki sevgi ne kadar derin ve iyi olursa olsun , bunun cinsel eylemlerle dışavurumu yanlıştır. Bunun ideal olduğunu söylemek bir bahanedir. Her çeşit ahlak dışılık Hz.Bahaullah tarafından yasaklanmıştır ve homoseksüel ilişkilere de, doğaya aykırı olması yanında, bu gözle bakmaktadır.

“Bu şekilde bir sorunla karşı karşıya olmak bilinçli bir ruh için ağır bir yüktür. Ama doktorların yardımı ve tavsiyeleriyle, çok güçlü kararlı bir çabayla ve dua yoluyla bir ruh bu handikapı aşabilir.

“Tanrı her ruhu onun kendi liyakatine göre yargılar. Emrin Velisi Tanrı’nın, birçok yönlerden yaşamı iyi olan, ama bu yönü olmayan bir kişiye karşı tutumunun nasıl olacağını size bildirememektedir. Tüm söyleyebileceği şey, bunun Hz.Bahaullah tarafından yasaklanmış olduğu ve böyle bir sorunu olan kişinin bunun üstesinden gelmek için tekrar ve tekrar mücadele etmesi gerektiğidir. Tanrı’nın affediciliğinden ümitli olmalı ama bu affediciliği de zorlamamalıyız.”

(Emrin Velisi tarafından bir bireye yazılan 26 Mart 1950 tarihli mektubundan, Lights of Guidance-1223)

Ruhiye Hanım’ın Aşk ve Evlilik Konusundaki Bazı Düşünceleri

“…İnsanların, günümüzde kontrollerini kaybettikleri şeylerden hiçbiri, cinsel yaşamları üzerindeki kontrollerinin olmayışı kadar göze çarpıcı değildir. Öyle görünüyor ki aşırı derecede gelişmiş seks güdülerinin tatminin onların en önemli hakları, mutluluklarına giden tek yol ve hayatın onlara sağlayabileceği en büyük zevk olduğunu düşünüyorlar. Batı uygarlığındaki herşey cinselliği baş noktaya koymaya eğilimlidir: sayısız saçma aşk hikayeleriyle hafif edebiyat, sinema endüstrisi, giyimde ve makyajdaki modalar, reklamlar, günlük yaşamın alışkanlıkları, toplumun psikolojik atmosferinin tamamı. Slogan şöyledir, ‘sen cinsellikte tatmin aramak için dünyaya geldin, bu senin temel özgürlüğün, onu elde et’, ve insanlar sorgulamaksızın bu yıkıcı öğüdü kabul etmiş görünüyorlar; sonuç da hastalık, ahlaksızlık ve sürekli artan oranda boşanmadır.

“…İnsanın, hayvanın yaptığı gibi ‘dürtülerini’ takip etmesi gerektiğini ve bunun mutlu bir yaşama götüreceğini iddia etmek faydasızdır. İnsanlar hayvan değiller ve dürtüleri, hayvanları yöneten ve izlenmesi insan için sadece imkansız değil tehlikeli de olan dürtülerden çok ayrıdır. Hayvanlar dürtüleri tarafından kontrol edilir ve yönlendirilir. İnsanlar öyle değillerdir; özgür irade, soyut düşünme, akıl ile ilişkisi içinde duyguların yoğunluğu gibi yetenekleri, insanların içinde yönetilmesi ve yönlendirilmesi ve bugün gördüğümüz gibi çılgınca serbest bırakılmaması gereken muazzam güçler yaratmıştır.

İnsanın ruhunun çiçeği onun sevme kapasitesidir. Sevgi sadece toplumdaki en güçlü bağlayıcı kuvvet değil, aynı zamanda sürekli bir birleştirici, insanlar arasında birlik yaratabilen ve birlik sayesinde yaşamın en iyi ve en yüksek derecede işlevini gösterebileceği bir düzeni ve atmosferi yaratan tek güçtür. Sevgi olmadan seks insanın gerçek makamını düşürür. Hayvan için günah olmayan şey, insanda günah haline gelir. Neden? Çünkü bu, onun aşağısındadır, onun ruhunu bir hayvandan daha aşağıya düşürmektedir; çünkü insan davranışlarından habersiz değildir, böyle bir davranışla sadece şehvani tatmin aramaktadır. Değişik hayvan türlerinin, soyunu sürdürme amacı olmaksızın çiftleştiğini görsek, böyle bir başıboş serbestliğe karşı dehşete düşer ve şok olurduk. Ne var ki insanoğlu aşırı gelişmiş cinsel tutkularının tatmininde bundan bin kat daha kötüdür- ve hala utanmak için ve ne de kormak için bir sebep görüyoruz!

Sevgiyi cinsellikle, uygun olduğu yerde- ki bu da bir evdir- birleştirdiğimizde faydalanabileceğimiz sonsuz bir mutluluk ve güç kaynağına sahip oluruz. Cinsellik sevgiyi güçlendirebilir ve sevgi de cinselliği ruhsal bir paylaşıma, beden için olduğu gibi ruh için de bir neşeye yüceltebilir.

…İffet –günümüz dünyasında en nadir ahlaki niteliklerden biri- kendi doğasında çok gizli olan, hayatınıza büyük bir güzellik verme kapasitesine sahip kişisel cinsel güçlerinizi, yaşam arkadaşınız, eşiniz, sizinle evinizi, çocukları ve iyi ve kötü yaşamın tüm yüklerini paylaşacak kişi ile birlikte ifade etmek üzere korumaktır. …’ ‘İffet…Öz disiplinin en yüksek ifadesidir. Gençken gönüllü olarak cinsel eylemden kendini geri tutmak diğer birçok ahlaki ve fiziksel çabadan daha fazla, hayatın kalitesini artırır.’ ”

(Ruhiye Rabbani, ‘Prescription for Living’ sf.55-60 arası)

*heteroseksüel: cinsel açıdan normal olan insan
??
??
??
??
Çalışma Grubu Konuları-1

Table of Contents: Albanian :Arabic :Belarusian :Bulgarian :Chinese_Simplified :Chinese_Traditional :Danish :Dutch :English :French :German :Hungarian :Íslenska :Italian :Japanese :Korean :Latvian :Norwegian :Persian :Polish :Portuguese :Romanian :Russian :Spanish :Swedish :Turkish :Ukrainian :